31 Ağustos 2012 Cuma
Zaman...Murathan Mungan
Bana zamandan söz ediyorlar
gelip size zamandan söz ederler
yaraları nasıl sardığından, ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden. zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden. hepsini bilirsiniz zaten, bir ise yaramadığını bildiğiniz gibi. dahası onlar da bilirler. ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler,
öyle düşünürler.
bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki hançeri çıkartmak, yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden
karşılaşmak kolay değildir elbet. kolay değildir bunlarla baş etmek,
uğruna içinizi öldürmek. zaman alır.
zaman
alır sizden bunların yükünü
o boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner, acılar
dibe çöker. hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir. bir
yerlerden
bulunup yeni mutluluklar edinilir.
o boşluk doldu sanırsınız
oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir...
Murathan Mungan
30 Ağustos 2012 Perşembe
Eğer...Audrey Hepburn
Eğer güzel gözlerin olmasını istiyorsan, İnsanlara iyilikle bak.
Eğer saçların güzel olsun istiyorsan, Bırak çocuklar elerini geçirsin saçlarından.
İnce bir bedense isteğin, Ekmeğini açlarla bölüş.
Ve güzel dudaklara sahip olmak için, Sadece güzel sözler söyle...
Audrey Hepburn
Parayla Neler Alınır...Arne Garborg
Para ile her şeye sahip olunacağı söylenir
Yiyecek satın alabilirsin, ama iştah satın alamazsın.
İlaç alırsın ama sağlık alamazsın.
Bilgi alırsın ama bilgelik alamazsın.
Gösteriş alırsın ama güzellik alamazsın.
Eğlence alırsın ama neşe alamazsın.
Tanıdık alırsın ama dost alamazsın.
Hizmetçi alırsın ama sadakat alamazsın.
Boş vakit alırsın ama huzur alamazsın.
Para ile her şeyin kabuğunu alır ;
Hiçbir şeyin çekirdeğini alamazsın.
Arne Garborg
Yorgunum... Nihat Behram
Haydi dedim yüreğim gidelim bu şehirden
bu şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden
yorgunum;
çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var
yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına
düşmanlarım ulaşamazlar..."
Nihat Behram
24 Ağustos 2012 Cuma
Bilmiyorum..Özdemir Asaf
Bilmiyorum ne vardı saçlarında
Rüzgar mı delice eserdi,
Gözlerim mi öyle görürdü yoksa
Saçının her hali hoşuma giderdi
Özdemir ASAF
23 Ağustos 2012 Perşembe
Kırmızı Başlıklı Kurt...
“Kırmızı Başlıklı Kız” masalını bir de kurdun ağzından dinleyelim:
“Her gün yaptığım gibi ormanı temizlemeye çıkmıştım. Orman benim evim, temiz tutmak da görevim. Derken bir kız beliriverdi. Kırmızı başlık ve peleriniyle çok kuşkulu bir görünümü vardı. Kimin aklına gelir bu tuhaf kıyafeti giymek. Bir süre dikkatle izledim bu tuhaf kızı. Elindeki üzeri örtülü sepette kimbilir ne taşıyordu!.. Yanına yaklaşıp ne yaptığını sorunca bana büyükannesinin evine gittiğini söyledi ama gel de inan. Yine de bıraktım peşini kendi işime döndüm. Ama aklım o kıza takıldı bir kez... ‘bir gidip bakayım doğru mu söyledikleri? dedim kendi kendime; gerçekten böyle bir büyükanne var mı? Siz olsaydınız gerçekliğini denetlemek istemez miydiniz? Orman benim evim. Ben hem ev sahibiyim, hem de öteki orman sakinlerine karşı sorumluyum. Neyse uzatmayayım...gittim, baktım ve gerçekten bir büyükanne buldum. Sorduğumda ‘Evet o küçük kız benim torunum’ dedi büyükanne. Ben de sorumlu bir kişi olarak, ‘bu küçük kız yabancılarla konuşulmayacağını öğrenmemiş daha!..’ dedim ve anlattım küçük kızla karşılaşmamı...Büyükanne de ürperdi ve birlikte küçük kıza bir ders vermeye karar verdik. O yatağın altına saklandı, ben onun geceliğini giydim, başlığını taktım ve yatağına yattım. Küçük kız birazdan içeri girdi. Seslendi yanıt verdim. Ne şaşkın bir çocuk! Beni büyükannesi sanıvermişti. Neyse bunlar bir şey sayılmaz, daha neler yaptı bilseniz. Kulaklarımın niçin büyük olduğunu sordu. Ne ayıp şey hiç sorulur mu!..Yine de çocukluğuna verip yumuşak bir sesle ‘Seni iyi dinlemek için...’ dedim.
Ama bu kez kalkıp da burnumun niçin büyük olduğunu sormaz mı!..yine aldırmamaya çalışırken bu kez de ağzımın kocaman olduğunu yüzüme vurmaz mı! O sinirle ayağa fırlayıp peşinde koşturmaya başladım. Birden ne olsa beğenirsiniz! Bir avcı elinde tüfek kapıdan dalıverdi. Beni ‘Seni hain kurt, büyükanneyi yedin değil mi?..’ diye suçlamaz mı!.. Oysa büyükannenin kılına bile dokunmadım, o da saklandığı yerden çıkıp beni korumaya çalışmadı. Yaşlılık işte, kulakları iyi duymuyor. Ben de canımı yitireceğimi anlayıp pencereden zor attım kendimi. Geçirdiğim büyük korkunun sarsıntısı yetmiyormuş gibi o gün bu gün ormanda bile yüzümü rahat gösteremez oldum. Adım haine çıktı. Yeter artık, ben suçsuzum...”
Uğraşma...Mevlana
"Uğraşma boşuna, seni ancak gördükleri ve duydukları kadar anlayacaklar.
Kimse, bir sen daha olamayacak bu dünyada.
Kimse tam anlamıyla sende seni bulamayacak.
Gücün yetmeyecek herhangi bir icat edilmiş dilde kendini tam anlamıyla anlatmaya, gördükleri ancak kendi anladıkları kadarı olacak."
Hz. Mevlâna
Etiketler:
derviş,
hz.mevlana,
Mevlana,
mevlevi,
ney,
pir celaleddin rumi,
rumi,
sufi,
şems
Tecrübe...Freud
Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların "Tecrübe" dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana "Tecrübeli" denir.
SIGMUND FREUD
22 Ağustos 2012 Çarşamba
Uzaylı Avı C# Proje
Geçen sene arkadaşım ile birlikte yaptığımız C# projesini sizlerle paylaşıyorum. Adı Uzaylı Avı. Uzay gemimiz ile yukarıdan bize doğru gelen uzaylıları vurmaya ve onların attıkları kırmızı toplardan kaçmaya çalışıyoruz. Proje hakkındaki videolu anlatımı izlemek ve projeyi indirmek için yazıya devam edin.
Menü
Programı kısa bir şekilde özetlemek gerekirse Space Invaders oyununun basit bir
Etiketler:
C#,
C# ile oyun,
C# Proje,
C# Proje indir,
C# Projesi indir,
C#.NET,
C#.net örnekleri,
C#.net projeleri,
Csharp,
indir,
kodlar,
oyun programı,
oyun yapmak,
space invaders,
uzaylı avı,
videolu anlatım
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)